Archive for the 'ghost in the shell' Category

08
Aug
10

Ghost in the shell

Robot ve cyberpunk konularına eğiliyorken Ghost in the Shell’den söz etmemek olmaz. Cyborglaşma konusunda çok kapsamlı ve ikna edici teoriler içeriyor. Ben yapay zekaya sahip insansı robotların varlığını çok kolay hayal edebiliyorken, insanların cyborglaşmasını düşünemiyorum. İkincisi bana pek mümkün görünmüyor, ya da zor bir mesele olduğunu düşünüyorum diyelim. Ama Ghost in the Shell etrafta bir sürü cyborgun olduğu bir dünyayı çok gerçekçi bir şekilde anlatıyor.

Ghost in the shell evreninde tam-vücut cyborg olanların sayısı az, genellikle tüm vücudunu kaza ya da hastalık sonucu kaybedenler için bu yola baş vuruluyor. Ama sapasağlam olan pek çok insan da beyinlerini cyber beyine çevirmiş. Serideki en önemli kavram cyber beyin, neredeyse herkesde var. beynin bazı parçalarının yapay parçalarla değiştirilmesiyle elde ediliyor ve kişinin durduk yerde bilgisayar ağlarına ya da diğer cyber beyinlere bağlanmasına olanak sağlıyor. Bu insanların ensesinde USB girişi gibi yerler var, veri alışverişi yapmak istediklerinde bir kablo çekip birbirlerine bağlanabiliyorlar. KPSS’den çıkıp “beyin bedava” diyen adam gibi olmuşlar :) beyne bilgi yüklemek çok kolay hatta arkadaşın harici hafızasını ödünç almak bile mümkün. Cyber beyinin eğitim sistemi üzerindeki etkisini çok merak ediyorum ama seride daha çok askeri amaçlarla kullanımını görüyoruz. Bunun nedeni olayların Section 9 denilen bir güvenlik birliği ve liderleri Motoko’nun çevresinde geçiyor olması.

Cyber beyin sahipleri birbirleriyle wireless bir şekilde iletişim kurabiliyorlar. Bu tıpkı telepati gibi. Section 9 bunu operasyonlarda sıkça kullanıyor. Sık kullandıkları başka bir şeyse cyber beyinleri hacklemek. Mesela bir terörist grubundaki birini uzaktan hackleyip onun gözlerini içerde ne olduğunu görmek için kullanabiliyorlar. Çoğu zaman da Motoko gizlice arkadan yaklaşıp enselerine kablo takarak insanların beynindeki bilgilere ulaşabiliyor.

Cyber beyinlerle ilgili en önemli konu “Ghost” En kapsamlı cyberlaştırma operasyonlarında bile biyolojik beynin bir kısmının olduğu gibi bırakılması gerekiyor, bu da insanın ghost’unun ya da hayaletinin bulunduğu kısım. Burda sözü edilen hayalet, bilinç ya da ruh gibi bir şey ama metafizik çağrışımlardan uzak kalmak için ruh demekten kaçınmışlar. Gerçekte de bilinç nedir ve nerede bulunur konularında henüz belirsizlik içinde olduğumuz için bu belirsizliği seride de sürdürüp buna hayalet demişler. Ghost in the shell evreninde ‘insanı insan yapan şey’ ya da bir tüm-vücut cyborgu bir robottan ayıran şey ‘ghost’un varlığıdır.

Peki önceki robot yazılarındaki meseleyi Ghost in the shell terimleriyle sürdürürsek: ghostun yapay olarak oluşması mümkün mü yani bir robot insansı bir bilinç kazanabilir mi? Gits bu tartışmayı çaktırmadan Tachikoma isimli ironik bir şekilde insana hiç benzemeyen robotlar üzerinden yürütüyor. Bence tachikomalarla ilgili ikinci bir ironi insanların en önemli özelliklerinden biri bireysellikleriyken bu robotların ortak bir bilince sahip olmaları, hepsinin birbirinin aynısı olması ve hepsinin adının Tachikoma olması. Buna rağmen Tachikomalar zamanla farklılaşıp kendi karakterlerini geliştirmeye başlıyorlar ve insanların “yoksa sizin ghostunuz mu var?” tepkisini vermelerine neden olan hareketlerde bulunuyorlar. Bu Tachikomalar serinin maskotu gibi bir şey. Çok meraklı ve hiperaktifler, Section 9 için çalışıyor olmalarına rağmen alakasız bir şekilde çocuksu ve sevimli bir karaktere sahipler. Bir araya gelip felsefe yaptıkları bölümlerdeki düşünce akışını takip etmek çok zor, resmen beynimi hackliyorlar.

Baş karakter Motoko çok güzel bir kadın ve mükemmel bir asker. Çocukken geçirdiği bir kaza sonucu tamamen cyborg olmak zorunda kaldığı için bedenini kullanma konusunda kendini çok geliştirmiş ve sonuç olarak üstün fiziksel yeteneklere sahip. Aynı zamanda iyi bir hacker ve lider. Bence ikinci sezonda Motoko’nun cyborg oluşunun ve ordudaki döneminin anlatıldığı bölümler şaheser düzeyindeydi.

Ghost in the shell kompleks bir senaryonun ve takibi zor diyalogların öne çıktığı bir seri olsa da aksiyon açısından da geri kalmıyor. Motoko’nun cyber güzelliğinden midir nedir aksiyon bölümleri çok estetik. Animasyon kalitesi ve müzikler zaten aşmış. Her iki sezon da alışıldık anime müziklerinden farklı Rusça şarkılarla açılıyor. Özellikle ikinci sezonun açılış videosunu izlemeye hala daha doyamadım, müzik ve görüntüler süper. Ayrıca Motoko’nun açılışta görünen paltosunu da çok sevdim.




Arşiv (adeta bir zaman tüneli)

yazı kategorileri

Yeni yazılardan haberdar olmak için mail adresini gir.

Join 284 other subscribers

blog istatistikleri

  • 665,641 tıklama
Personal Blogs - BlogCatalog Blog Directory

şu sıralar okuduğum